İç cephe duvar yüzeylerinde boyalar tabaka tabaka kalkıyor ve yüzeylerde aşırı çatlamalar var…

Bu tip problemler iç cephe duvar ve/veya tavan yüzeylerinde görülebilir. Bu problemle karşılaştığınızda duvar ve/veya tavan yüzeylerine ışığın geldiği noktadan baktığınızda çatlaklardan gözlemlediğiniz eski boyalı yüzeylerde aşırı parlamalar görüyorsanız; son kat boya uygulanmadan önce şeffaf yapılı ve/veya konsantre astarın eski boyalı ve/veya alçılı yüzeyde film oluşturarak yanlış uygulanmasından kaynaklanmaktadır.

Problemin çözümü için iki alternatif bulunmaktadır:

  1. Yüzeyler tamamen ham yüzeye kadar kazınmalı ve/veya yüzey özel çentikli bir çekiçle zedelenir. Tozu alınan yüzeyler saten alçı ile kaplanarak, boyaya hazır hale getirilir. Ancak yeni uygulanacak şeffaf karakterli astar tarama yapılmadan, rulo yüzeylerde tek tur attırılarak uygulamaya geçilir. Şeffaf karakterli astarların, bu aşamada üretici firmaların önerdiği inceltme oranlarından % 30 daha fazla su ile inceltilerek karışım hazırlanmalıdır. Astar uygulaması tamamlandığında yüzeyde parlak bir film oluşmaması sağlanmalıdır. Aksi halde yüzeyde oluşan parlaklık zımpara ile yüzeyden alınır. Ve istenilen son kat boya uygulanarak, işlem tamamlanır.
  2. Yüzeylerdeki kabaran yüzeyler temizlendikten sonra, yüzeyde ciddi kot farkı varsa yüzey saten alçı doldurulur. Genellikle bu işlem lokal olarak yapılır. Hatta mm mertebesinde bir farklılık varsa sadece yüzeyi temizlemek yeterli olacaktır. Sonrasında ise tüm yüzeylere 1 m eninde cam tekstili malzemesi uygulanabilir. özellikle İskandinav ülke menşeile bu ürünler hem yüzeylerdeki 3-4 mm mertebesinde oluşacak çatlakları kapatacak olup, yüzeylerin daha sıcak olmasını sağlayacak olan bu malzeme hem hijyenik hemde yanmaya karşı dayanıklı olacaktır. Sonrasında istenilen son kat boya uygulanarak işlem tamamlanır.

Ancak yukarıdaki başlıkta belirtilen sorunlu yüzeylerde hiçbir parlama olmayıp, kabarmış tabakayı yüzeyden aldığınızda, alttaki yüzeyde parlama olmayıp sadece tozuma varsa:

Bu taktirde altyapıda kullanılan alçının özelliğini yitirdiği yada yanlış uygulandığı sonucuna varabiliriz. Yada uygun olmayan ve/veya özelliğini yitirmiş bir yüzey düzeltme malzemesi kullanılmıştır. Bu durumda da yüzeydeki bu hatalı malzemenin komple yüzeyden alınması gerekmektedir. Yada yüzeyi sık olarak çentikleyerek doğru bir saten alçı malzemesi ile yüzey düzeltilerek şeffaf astar (yukarıda 1. maddedeki gibi ) uygulanmalıdır. Sonrasında ise, tercih edlecek son kat boya istenilen film kalınlığında uygulanarak işlem tamamlanır.

Hangi boyayı seçmeliyim? Boya yüzey hazırlığı nasıl yapılır?

Boyanacak yüzeyin cinsi, boyadan beklenen özellikler boyanın içinde bulunacağı ortam, uygulama yöntemi , şartnameler, boyanın seçimini belirleyen önemli etmenlerdir. Burada unutulmaması gereken en önemli konu uygun ASTAR seçimidir. Son kat boyayı uygun seçseniz dahi, yanlış astar seçim yada kullanımı sonucunda ciddi sorunlar ile karşı karşıya kalabilirsiniz.

Boyayı oluşturan kimyasal maddelerin her birinin boyaya sağladığı bir özellik ve avantaj vardır.

Boya ve benzeri mamuller ömürlü malzemelerdir. Uygun olmayan koşullarda uzun süre depolanan bu malzemelerde istenmeyen değişiklikler olabilir. Bu değişmeler boyadan beklenen özellikleri genellikle olumsuz etkiler.

Kullanmak amacıyla aldığınız boya ambalajları açıldığında çökme, ayrışma, kaymaklaşma olup, olmadığı gözlenmelidir. Özellikle uzun süre bekleyen astar ve boyalar mekanik bir karıştırıcı ile ürün homojen hale gelinceye kadar karıştırılmalıdır. Aşırı karıştırılamayan sert çökme yapmış, kalın bir kaymak tabakası oluşmuş, aşırı viskozite almış ürünler  kontrol edilmeden kullanılmamalıdır.

Bu bilgilerden sonra, en önemli konu yüzeyin hazırlanmasıdır. Ayrıca boya aşamasında ve sonrasında dikkat edilmesi gereken püf noktalar sayesinde, kullanacağınız boyalar uzun süre duvar yüzeylerinde temiz ve dekoratif olarak kalacağı gibi, sizi oluşabilecek yanlışlardan da kurtaracağından; maddi kayıpların oluşmasını engelleyecektir.

YÜZEYİN HAZIRLANMASI

Boyanacak yüzeyler uygun şekilde temizlenmezse ve boya uygulaması doğru yapılmazsa boyadan beklenen performans elde edilmeyecektir. Uygulanacak boya katı ile yüzey arasında kalacak yağ, toz,kir,pas, zayıf sıva-boya-kaplama tabakaları boyadan beklenilen özellikleri olumsuz etkileyecektir. Bu nedenle boyama öncesinde mutlaka uygun bir yöntemle yüzeyler temizlenmeli ve uygun astarlar yardımıyla boyaya hazırlanmalıdır.

Sıvalı yüzeylerde: Yüzeyde zayıf sıva tanecikleri varsa, bu taneciklerin mutlaka taşlama-raspalama yöntemi ile yüzeyden alınması gerekmektedir. Bu durumu test etmek için, yüzeye ortalama 5cm genişliğinde şeffaf koli bandı yapıştırılarak hızlı bir şekilde çekilir. Sıva tanecikleri bant üzerinde yoğun olarak kalıyorsa, yüzeyde gevşek zayıf sıva tanecikleri vardır diyebiliriz ve bu tanecikler yüzeyden alınmalıdır.

Brüt beton yüzeylerde: Yüzeyde kalıp yağı kontrol edilmeli. Yüzeye bir bardak su atılmalı damlacıklar kalıyorsa yüzeyde yağ var demektir. Bu durumda yüzey ılık arap sabunlu su ile temizlenmelidir. Yada özel iç ve dış cephede kullanılabilen astarlar tercih edilmelidir.

Eski boyalı, sıvalı yüzeylerde: Yüzeylerdeki kabarmış zayıf tabakalar yüzeyden alınır. Aynı bağlayıcı cinsine sahip malzemelerle yüzey bozukluğu giderilmelidir.

Demir-çelik yüzeyler: Yüzeylerin paslanmaya karşı korunması gerekir. Oluşmuş pas çelik telli fırça veya zımpara ile yüzeyden alınmalı, sentetik-selülozik tinerle silinmesinin birkaç saat sonrasında yüzey astarlanmalıdır.

Ahşap yüzeylerde: Yüzeylerdeki boya ve diğer tabakalar zımpara, boya sökücüler veya ısı makineleri ile yüzeyden alınmalıdır.

Boya Nedir?

BOYANIN TANIMI ve ÖZELLİKLERİ

Boya ve benzeri kaplama malzemeleri, dekoratif ve/veya koruyucu amaçlarla çeşitli yüzeylere değişik şekillerde uygulanan ve uygulandığı yüzeyler üzerinde koruyucu bir tabaka oluşturan kimyasal maddelerdir. Günümüzde hala boya dekoratiflik unsuru olarak ön planda görünmesine rağmen, asıl birinci görevi koruyuculuktur. İkinci sırada estetik önem arz eder.

Genel ve basit hali ile bu şekilde tarif edilen boya, uygulama yerine göre; cinsi, kullanma şekli gibi çeşitli farklılıklar gösterir. Elbette ki, her yere, her boyayı uygulamak mümkün değildir. Örneğin; duvara sürülmek için hazırlanmış bir plastik boya ile sandalye ve kapı boyanamayacağı gibi, mobilya için hazırlanmış bir boya ile de duvar boyanamaz. Her boya formülü, kullanılacağı yere göre ayrı ayrı tespit edilmiştir. Doğru ve uygun şekilde kullanılırsa, en iyi sonucu verir, yıllarca korur ve güzelleştirir.

Boyalar, gerçekte nitelikleri birbirinden çok farklı kimyasal maddelerin bir karışımıdır.

Boyada bulunan kimyasal maddeler 4 grupta toplanır.

Bağlayıcı: Betonda çimento ne işe yararsa, boyada da bağlayıcı bu işlevi görür. Aradaki fark bağlayıcı bir film oluşturuken, pigment ve dolguyu birbirine bağlar. Çimento ise bir film oluşturmaz ve sadece kum ve çakıl/mıcırı birbirine bağlar. Boya filminin sertlik, yumuşaklık ve parlaklığını temin eder. Çoğu zaman bağlayıcı ismi boyayı tarif eder. Silikon, Epoxy, Akrilik esaslı boyalar denmesi gibi…

Pigment & Dolgular: Betonda çakıl ve kumun gördüğü işlevi görür. Pigmentler renk verici maddelerdir. Boyaya renk verdiği gibi, örtücülük kazanmasını da sağlar.Talk, barit, kalsit gibi mineraller öğütülerek, boyada dolgu olarak kullanılır. Pigment ve dolgular çözünmüş halde bulunmaz. Boya sisteminde gereksiz pigment kullanımını önler ve boyanın örtücülük gibi özelliklerine etki ederken (örtücülükte, pigmentlere oranla daha az etkilidir), diğer taraftan maliyetleri aşağı indirir.

Çözücü: İncelticisine göre su veya tinerdir. Solvent sıvı faz oluşturarak, boyanın sürüldüğü yüzeye taşınmasını sağlar ve boyanın kuruması dediğimiz süreçte uçarak görevini tamamlar ve boya yüzeyde film tabakası oluşturmuş olur.

Kimyasal Katkı Maddeleri: Boyaya az miktarda girmesine rağmen katkıları oldukça fazladır. Boyanın imalatı, taşınması, depolanması, uygulanması ve boya film tabakasının iyilieştirilmesinde çok önemli sorumluluk taşırlar.

Doğru boya ile birlikte doğru ekipman da çok önemlidir. Amaca uygun fırça veya rulo seçimi iyi bir sonuç için şarttır. Tabii ki elde edilecek sonuç, seçilecek  boyanın ne ölçüde kaliteli olduğu ile doğrudan ilişkilidir. Doğru sistem seçimi, iyi kalite, iyi işçilik en iyi ve en ekonomik sonucu verir.

Korozyon Nedir?, Hangi malzemelerde korozyon oluşur?

Günlük yaşantımızda paslanma ve çürümenin teknik ifadesine korozyon denir.Yüzeyi korunmamış malzelerin bir çoğı, hava, su, ışık, karbondioksit, kükürtdioksit, tuzlu su…etkisiyle korozyona uğrar.Korozyondan metaller dışında, ahşap, taş, beton, plastik hepsi etkilenir. Yani sadece demir-çelik paslanmaz. Beton ufalanır, dağılır. Ahşap korozif etkilerle yapı değişikliğine gider. İlave olarak mikroorganizmaların etkisiyle çürür. Korozyona karşı bir çok yöntem olmasına karşı, sınırsız bir koruma mevcut değildir.

Korozyon, ancak iyi seçilmiş astar, boya, kaplama, katodik koruma gibi sistemlerle ve bilinçli uygulama desteğiyle büyük ölçüde önlenebilir.

Zımpara nedir? Hangi yüzeylerde, hangi zımpara kullanılır?

Boya ve macun uygulamalarında yüzeyi düzeltmek amacıyla, ya da parlak yüzeylere yapılacak uygulamalarda, yüzeyi matlaştırmak ve aderansı arttırmak amacıyla kullanılan malzemelerdir.

-Duvar macunu düzeltme işlemleri için 80-120 nolu zımparaların,

-Eski parlak boyaların matlaştırılması işlemleri için 120-200 nolu zımparaların,

-Mobilya grubu boya, astar ve dolgu malzemelerinde katlar arası zımpara işlemleri için 400 nolu zımparaların kullanılması önerilmektedir.

Numaralar zımparanın kum aralığını göstermektedir. Büyük numaralar ince dişli zımparalardır, küçük numaralar kalın dişli zımparalardır.

Poliköpük nedir, poliköpük nasıl kullanılır?

Poliüretan esaslı tek bileşenli nemle sertleşen kullanıma hazır köpüktür. Polietilen, silikon ve teflon hariç her türlü inşaat malzemesine yapışma gücüne  sahiptir.  Kullanılacak zemin temiz ve yağsız olmalı,korunması gereken yüzeyler bantla kapatılmalı kuru  yüzeyler nemlendirilmelidir.

Uygulama yapmadan önce ürünü 5-10 kez kuvvetlice çalkalayınız.Kutu dikey durumda iken kapağını açıp uygulama çubuğunu vidalayınız.Kutuyu baş aşağı çevirip  boşlukları aşağıdan yukarıya doğru 1/3 ü kadar doldurunuz. Direkt günışığına maruz bırakmayınız.Yaş iken aseton yardımıyla temizlenebilir.Yaklaşık 10 dakika içinde kabuk bağlayan malzeme 1-1.5 saat içinde kesilecek duruma gelir ve 24 saat içinde tam kurumasını yaparak tamamen sertleşir.

Boya Rulosu Nedir?, Hangi duvar yüzeyinde, hangi rulo kullanılır?, Rulo seçimi nasıl yapılır?

Uzun tüylü rulolar (18-24 mm) plastik ve dış cephe boya uygulamasına,  kısa tüylü rulolar (10-12 mm) saten boya uygulamasına uygundur.Mercan rulolar grenli (tekstürlü) boyaların uygulanması için tasarlanmıştır.

Temizlik ; Su bazlı boyaların kullanımından sonra rulodaki boyayı su ile yıkayın ve sabunlu sudan geçirin,silindiri aşağı gelecek şekilde asarak saklayın.Sentetik bazlı bir boya kullanılmış ise; ruloda kalan boya sıyrılarak mümkün olduğunca alınır ve sentetik tiner ile temizlendikten sonra sabunlu sudan geçirilerek,silindiri aşağı gelecek şekilde asılarak saklanır.Tekrar kullanımdan önce kullanılacak boyanın incelticisi ile nemlendirilmelidir.

Kireç Nedir?, Badana Nedir?, Kireç uygulanmış yüzeylerde ne yapmalıyım?

KİREÇ-BADANA

Yakın zamana kadar tüm kooperatif ve lux diye tabir edilen tüm kamu binaları ve konutlarda kullanılırdı. Hala Anadolu’ da kullanılmaktadır. Kireç, Anadolu’da ağaç ve kalın gövdeli çiçeklerin gövdelerini haşere ve böceklere korumanın yanında, duvarları (iç-dış) temiz bir görüntü oluşturmak veya sonraki boya sarfiyatını azaltmak için kullanılırı. Kireç badana aslında söndürülmüş kireç taşının su ile inceltilerek uygulanmasıdır. Kuruduğu zaman yüzeyde toz tabakası oluşturur. Anadoluda içerisine sıvı yağ, tutkal, tuz ilave edilmesine rağmen ( boyaya yakın özelliği sağlamak) sağlam olmayan kötü bir alt yapı oluşturur. Yüzeyden tamamen uzaklaştırılmadığı sürece, üzerine gelecek boya film kalınlığının ağırlığına göre tavan ve duvar yüzeylerde tabakalar halinde yüzeyden dökülmelere yol açar. Badana da kireç ve suyun karışımı ile oluşur. Çoğu zaman toz boya ile renklendirilir.

Kireç, badana uygulanmış yüzey mutlaka tel fırça ile temizlenmeli ve tozu alınmalıdır. Bu işlemden sonra üzerine su bazlı şeffaf astarlar veya şeffaf solvent bazlı astarlar yüzeyde film oluşturmayacak şekilde uygulanmalı ve seçilecek son kat boya bu işlemden sonra uygulanmalıdır.

Renkler, Renklerin Uyumu, Colors

Işığın gözün retinasına değişik biçimde ulaşması ile ortaya çıkan bir algılamadır. Bu algılama, ışığın maddeler üzerine çarpması ve kısmen soğurulup kısmen yansıması nedeniyle çeşitlilik gösterir ki bunlar renk tonu veya renk olarak adlandırılır . Renk, çevredeki etkenlere göre gözümüz tarafından farklı algılanabilir. Binaların cephelerinin ışığı farklı noktalardan alması, havanın açık ya da kapalı olması, güneş ışığının durumu, sabah öğlen ve akşam saatlerinde aynı cephelerde renk farklı görünebilir. İç cephelerde ışık kaynağının çeşidi, odadaki eşyaların konumu ve renkleri bile aynı rengin farklı duvarlarda daha farklı görünmesine sebep olabilir. Bu sebeple yapmak istediğimiz rengi mutlaka gün ışığında seçmeli ve numune yapmalıyız. Aksi taktirde kapalı bir havada bize çok koyu gibi görünen renk, güneşli havada açık görünebilir. Biz sadece kapalı havalarda görüp rengi değiştirmeye karar verirsek anlamsız yere renk değiştirmiş oluruz.

Ana Renkler:

Mavi : Dinlendiriciliği ve edilgenliği anlatır. Koyu tonlarda ya da yoğun olarak kullanıldığında moral bozan, kasvet veren, açık tonlarda ya da beyazla karışık kullanıldığında, yatıştırıcı ve güven veren bir etki yaratır. Sınırsızlığı ve uzak bakışlılığı simgeler. Huzuru temsil eder ve sakinleştirir. Araplar mavinin kan akışını yavaşlattığına inanır, nazar boncuğu o yüzden mavidir. Batıda intiharları azaltmak için köprü ayaklarını maviye boyarlar. Duvarları mavi olan okullarda çocukların daha az yaramazlık yaptığı saptanmıştır.

Sarı : En parlak renk. Dikkat çeker, bu yüzden uyarı ışıklarında sarı tercih edilir. Ayrıca dikkat çekiciliğinden dolayı dünyada taksiler sarıdır. Sonbaharın da baskın renkleri sarı ve sarı-turuncu, duygularımızı yakalayan, güçlü bir çekiciliğe sahiptir. Neşeyi anlatır. Sarı zeka ,incelik ve pratiklikle de ilgilidir. Toplumsal yaşamı ve birlikte çalışmayı yansıtan bir anlamı vardır. Geçiciliğin sembolüdür. Sarı ayrıca hüzün ve özlemin rengidir. Sonbaharın tüm hüzünlü güzelliğinde onun her rengini izlemek mümkündür

Kırmızı: En uzun dalga boyuna sahip olan kırmızı renk, özellikle de koyu bir arka plan ile birlikte kullanıldığında öyle şiddetlidir ki, bir görüntüde yer alan küçücük kırmızı bir leke bile görüntünün her yerini etkiler. Bu renk canlılık ve dinamizmle ilgili bir renktir. Mutluluğu temsil eder. Kırmızı renk, fiziksel olarak; ataklığı, canlılığı ve duygusal bağlamda; bir işi sonuna kadar götüren azmi ve kararlılığı gösterir.İştah açar. O yüzden dünyadaki gıda firmalarının çoğu logosunda kırmızıyı kullanır. Kırmızı tansiyonu yükseltir, kan akışını hızlandırır.

Diğer renkleri karıştırarak bu renkleri elde edemezsiniz. Ancak ana renkleri karıştırarak farklı renkler elde edersiniz. Mavi sarı ile karışırsa Yeşil olur. Kırmızı Sarı ile karışırsa Turuncu olur. Kırmızı mavi ile karışırsa Mor olur.

Sıcak Renkler

Boyanması gereken mekânın konumu renk tercihinde önemlidir. Boyanacak mekânın konumu kuzey yön ise sıcak renklerle (kırmızı, sarı, turuncu) boyanması halinde sıcak bir atmosfer oluşturmak mümkündür. Özellikle bu renkler daha çok bar ve restaurantlarda kullanılır.

Soğuk Renkler

Boyanmak istenilen mekân konum olarak güneyde ise bu durumda soğuk renklerle (mavi, mor, yeşil, gri) boyanarak soğuk bir atmosfer oluşturulabilir.

Uyumlu Renkler

Genel olarak renk kartelalarında birbirini takip eden ve yanı renk tonlarından açığa doğru yönelmesiyle oluşan ve insanda bir ahenk uyandıran renklerdir. Bu renkler insana rahatlık hissi verir.

Zıt-Kontrast Renkler

Renk kartelalarında farklı sayfalarda bulununan ve farklı tonlarda olan renklerin bir biriyle uyumsuzluğu ile oluşan renklerdir. Bu renkler doğru seçilerek kullanıldığında birbirini tamamlar. Özellikle dekorasyon dergileri ve yaygınlaşan cafelerde zıt renkler yoğun olarak kullanılmaktadır.

Açık Renkler

Bu renk tonları daha çok ferah ve iç rahatlatıcı olduklarından küçük mekanlarda tercih edilirler. Aynı zamanda hastane ve kliniklerde yoğun kullanılırlar.

Koyu Renkler

Bu renk tonları daha çok geniş mekanlarda veya barlarda tercih edilir. Mekanı daha dar gösterdiğinden büyük alanlarda kullanılır.